Kollama

Kollama
kollama dizisi

Hoşgeldiniz!

Sitemde Sizlere Kollama Dizisi Bölümleri, Kollama Dizisi Resimleri, Kollama Dizisi Müzikleri,Kollama Dizisi Videoları, Kollama Dizisi Oyuncuları Hakkında paylaşım yapmaya çalışacağım, ilgilerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum...

31 Ağustos 2009 Pazartesi

Enes Fındık (Alperen) Röportajı


"Ropörtaj icin Beyazinci`ye tesekkürler..."

“Onlar Kollama’nın iki küçük oyuncusu... Haftalar öncesinden söz aldığımız Enes Fındık (Alperen) ve Eren Fındık (Fatih) ile sizler için muhabbet ettik. Tabii Eren sadece fotoğraf makinemizle sohbet etti ama olsun. Abisi ile biz sohbetimizi gerçekleştirirken Eren başını yastığına koymuş, kendinden geçmiş bir şekilde emziğiyle mışıl mışıl uyuyordu. Ona iyi uykular deyip sizleri Enes’in verdiği sıcak cevaplarla başbaşa bırakıyoruz.”

Samanyolu Fanları: Bize biraz Enes Fındık’tan bahseder misin?
Enes Fındık (Alperen): Ben Enes Fındık. On bir yaşındayım. Beşinci sınıfa geçtim. Karne notlarımın hepsi beşti. (Gülüyor) Şu an Kollama’da oynuyorum. Ondan önce Hırsız Polis’te oynadım. En uzun soluklu dizimdi. Ve reklamlarda da oynadım. Derslerimi bitirince dışarıda arkadaşlarımla oyun oynamayı çok seviyorum.

Samanyolu Fanları: Alperen Yılmaz karakteriyle Enes Fındık'ın ortak noktaları var mı? Alperen’in yaptığını Enes de yapar mı?
Enes Fındık (Alperen): Alperen karakteriyle ortak noktalarım yok denilecek kadar az. Hatta yok bile diyebiliriz. En basitinden Alperen bir şey düşünürken kafasını kaşır. Ama ben bunu yapmam.

Samanyolu Fanları: Sahneye çıkmaya ne zaman ve nasıl karar verdin? Hep hayalinde miydi oyunculuk?
Enes Fındık (Alperen): Hiç oyunculuk gibi bir hayalim yoktu. (Gülüyor)Samanyolu Fanları: Peki nasıl ortaya çıktı?Enes Fındık (Alperen): Annemin bir arkadaşı vardı. Reklam için bir çocuk aradıklarını söylemiş. Annem de beni o adrese götürmüştü. Sonralarda başka reklamlarda da oynadım. Böyle devam etti.

Samanyolu Fanları: Gelecege dair hedefin nedir? Gökçe Ablan gibi konservatuar mı okumak istiyorsun?
Enes Fındık (Alperen): Ben yarış pilotu olmak istiyorum. Ama o olmazsa oyunculuğa devam ederim. Konservatuar okurum yani.

Samanyolu Fanları: İş gereği bazı zorluklar vardır. Hani bazen aileni, arkadaşlarını bile fazla göremezsin. Bu ailende, sende olumsuzluklara neden oluyor mu?
Enes Fındık (Alperen): Aslında olumsuzluklara neden olmuyor. Ama setlerin yoğun olduğu zamanlarda çok yoruluyorum. Hatta mandıra sahnelerinde betona çok fazla oturduğumdan Apandistim çok ağrımıştı. Ameliyat oluştum. O olay kötü bir anıydı.

Samanyolu Fanları: Seni ve Gökçe Ablanı bir film projesinde beraber göreceğiz inşallah. Bize biraz ipucu verebilir misin filmden?
Enes Fındık (Alperen): Olur. Konak adlı bir korku gerilim filmi. Ben ve Gökçe Abla, abla - kardeş rolündeyiz. Deniz Abla ve Kollama’daki katil Mesut da filmde yer alıyor. Yönetmenimiz ise Kollama’nın yönetmeni Cem Hoca.

Samanyolu Fanları: Kollama yeni sezon hakkında neler düşünüyorsun?
Enes Fındık (Alperen): Fatih bebek çıkabilir gibi geliyor bana. Ya hastaneden başlar ya da ambulanstan başlar herhalde. Benim de bilgim yok.

Samanyolu Fanları: Hangi takımı tutuyorsun?
Enes Fındık (Alperen): Beşiktaşlıyım.




Samanyolu Fanları: Boş zamanlarında neler yaparsın? Hobilerin neler?
Enes Fındık (Alperen): Genelde dışarıda arkadaşlarımla oyun oynarım. Bilgisayar oyunlarını seviyorum. Ama babam ve annem fazla oynatmıyor. (Gülüyor)

Samanyolu Fanları: Diziye başlamadan önce veya dizi devam ederken hiç polis çocuklarıyla görüştün mü? Onların yaşadıklarıyla Alperen’in yaşadığı olaylar kesişiyor mu?
Enes Fındık (Alperen): Sınıfta babası polis olan arkadaşlarım var. Ama neler yaşadıklarını sormadım. Derste konu gelirse anlatıyorlar. Ben de öğrenmiş oluyorum.

Samanyolu Fanları: Samanyolu Fanları sitesi hakkındaki bilgin nedir? Bizleri takip ediyor musun?
Enes Fındık (Alperen): Varolduğunu biliyorum. Ama hiç girmedim.

Samanyolu Fanları: Samanyolu Televizyonu oyuncularına yeterli ilgi ve alâkayı gösteriyor mu sence?
Enes Fındık (Alperen): Evet. Bence gayet ilgili. Bizim setten çok memnunum. Tabii bazen kötü setler de olabiliyor.

Samanyolu Fanları: Son olarak bizlere neler söylemek istersin?
Enes Fındık (Alperen): Hakkımda yorum yapanlara teşekkür ediyorum. Bizi izlemeye devam edin. Sizleri seviyorum. (Gülüyor)

Samanyolu Fanları: Çok güzel bir sohbetti. Teşekkür ediyoruz.
Enes Fındık (Alperen): Ben teşekkür ederim.

24 Ağustos 2009 Pazartesi

Rana Topal (Deniz Evrenol) Ropörtajı



"Ropörtaj için Yağmurca'ya ve Esranur'a teşekkürler..."

Gerçek hayattaki Deniz Evrenol'u bize biraz anlatır mısınız?
-Ben çok komik bir insanımdır gerçek hayatta. Annemle gezeriz sık sık, oturur kahve içeriz. Kız arkadaşlarımla buluşurum. İki üç arkadaşım vardır sabit.

Nerelisiniz?
-İzmirliyim ama doğum yerim Londra. Çift vatandaşım. Hem İngiliz, hem Türk vatandaşıyım ve İngiliz pasaportunu kullanmayı tercih ediyorum gidip gelmek açısından. (Gülüyor)

Nasıl bir ailede büyüdünüz?
-Annem, anneannem ve erkek kardeşimden oluşan babasız bir ailede büyüdüm. O yüzde hayatta sorumluluklarım fazlaydı. Ama anneannem yetiştirdiği için onun özündeki iyilik bize de geçti, yani bu bir miras gibi. Çok iyi, geniş yürekli, Osmanlı bir kadındı anneannem.

Oyunculuk küçüklüğünüzden beri istediğiniz bir meslek miydi?
-Hayır değildi. (Gülüyor) Dürüst olayım, değildi. Ben hep uluslararası ilişkiler, matematikle alâkalı bölümler düşünürdüm. Matematik hastasıyım. Şu an bile boş vaktim olsa para ayırıp ders almak isterim, sırf zevk için.

Gerçek hayatta da dizide olduğu gibi meraklı ve gündemi takip eden biri misiniz?
-Gerçek hayatta meraklıyım ama gündemi takip etmek anlamında değil. Siyasî konularla pek ilgilenmiyorum, ilgilenince canım sıkılıyor. 'Neydik, ne olduk, nereye gidiyoruz, ne olacağız biz' hiçbir şey bilmiyorum. Moralimi bozuyor kötü haberler. İlgilenmek derken tabii ki haberim var ama özellikle ilgi alanıma girmiyor. Ama meraklı biriyim genel anlamda. Tabii ki her konuda bilgim olsun isterim.

Şimdiye kadar bir çok yapımda yer aldınız, bunların içinden oynamaktan en çok zevk aldığınız rol hangisiydi?
-TRT 1’de “Pertev Bey’in Üç Kızı”ndaki Selmin karakteri. Osmanlı’nın çöküşü ve Cumhuriyet’e geçiş. O kızı, Selmin’i çok seviyorum.

Canlandırmayı çok istediğiniz bir rol ya da karakter var mı?
-Özellikle istediğim bir rol yok ama altı boş, aptal karakterleri oynamak istemem tabii. Doğru karakterler, psikolojik ağırlıklı karakterler oynamak isterim.

“İdolüm” dediğiniz bir oyuncu var mı? Varsa kim ve idolünüz olmasının sebebi ne?
-İdolüm bir oyuncu yok. İdol olarak düşünmüyorum kimseyi. İyi oyuncu olarak düşünüyorum. “Keşke onun yerinde olsaydım”, “örnek bu” dediğim yok ama oyunculuklarından ders çıkarmaya çalıştığım bazı Holywood oyuncuları var.

Çocukluğunuzdan beri unutamadıgınız film ya da dizi var mı?
-'Rüzgâr gibi Geçti' vardı 1939 yapımı, çok romantikti, çok duygusaldı. Bir de Gitar filmi var, hayata bakış açımı etkileyen film. Hayat çok kısa, hiçbir şeyi takmayın kafanıza.

Hayatta sizi en çok mutlu eden şey nedir?
-Anneannem.

Hayatta asla taviz vermeyeceğiniz şeyler nelerdir?
-İnandığım değerler. Hiç taviz vermem. İnandığım hiçbir şeyden taviz vermem. Bu her şey olabilir. Şuna bile inanıyorsam (bardağı gösteriyor) taviz vermem. İnandığım her şey doğrudur benim için.

Edebiyatla aranız nasıl?
-Edebiyat mı? (Gülüyor) Ben matematik insanıyım. Sözelci değilim yani.

Eğer oyuncu olmasaydınız ne olmak isterdiniz?
-Diplomat olmak isterdim. Uluslararası ilişkilerdi hayalim.

Ne tarz müzikler dinlersiniz?
-Ben her tür dinlerim. Sûfi kasetlerden (Sami Yusuf) tutun da rock albümlerine, rap albümlerine kadar CD koleksiyonum vardır. Orjinal CD merakım var yani. Kimseye vermem CD’lerimi. Çok güvendiğim insanlara veririm o da geri getirmeleri şartıyla. Takip ederim yani aklımdadır.

Dinlemeyi sevdiğiniz şarkıcı ya da grup var mı?
-Özellikle yok yani ben kulağıma ve ruh halime hitap eden her şeyi dinlerim, o an hangisi uygunsa.

Hangi takımı tutuyorsunuz?
-Fenerbahçe.

Tiyatro, dizi ve sinema üçlüsünden en çok hangisinde yer almaktan hoşlanıyorsunuz?
-Üçü de çok ayrı şeyler. Oyunculuk çok farklı. Dizi oyunculuğu daha teknik bir şey. Tiyatro oyunculuğu daha farklı bir duygusallık gerektiriyor. Sinema ise bambaşka bir şey. Yani üçünü çok ayrı dallar gibi düşünün. Üç ayrı sanat dalı gibi düşünün. Bir oyunculuk hepsinde aynı değil. Kamera önü oyunculuğu ayrı, sahne üstündeki oyunculuk ayrı. Mesela tiyatrodan gelen biri kamera önünde çok iyi oynayacak diye bir şey yok. Çünkü mesela tiyatroda hareketler daha büyük. Birini takip ederken böyle takip edersin tiyatroda. Kamerada böyle takip ettiğinde çok büyük kalır. Kamerada böyle takip edersin. Çok başka teknikler. Kamera önü oyunculuğunun dersi olması lâzım.

Kitap okumaya fırsatınız oluyor mu? Eğer okuyorsanız en son hangi kitabı okudunuz?
-Oluyor. En son okuduğum kitap Şems-i Tebrîzî, Makâlât.

Herhangi bir enstürüman çalıyor musunuz?
-Hayır çalmıyorum.

Kendinizi bir cümleyle nasıl anlatırsınız?
-Kendimi nasıl anlatırım… Polyanna derler bana. Ben Polyanna değilim, Polyanna’yı aptal bulurum. Ama iyi biriyimdir ben mütevazı olamayacağım bu konuda. (Gülüyor) Kötü bir şey düşünmem, fesat değilimdir. Ama bana çok fesatlık olur. Kimse iş görüşmesini haber vermez ama o iş döner dolaşır benim olur. (Gülüyor) Tiyatroyu haber vermezler döner dolaşır beni bulur. “Konya’ya gitmek istiyorum” diye Makâlât’ın üzerine not düştüm, akşam haber geldi Engin’le Ozanlar aradı, Konya’ya gittim. Ne istersem olur hayatta. Allah’ın sevgili kuluyum.

En sevdiğiniz söz nedir?
-Herkes hakettiğini yaşar.

Benzetildiğiniz biri var mı?
-Üniversitedeyken Hülya Avşar’dan tutun Nicole Kidman’a kadar hepsine benzetiyorlardı ama şimdi kimseye benzetmiyorlar. (Gülüyor)

Dizi teklifi aldığınızda olmazsa olmaz prensipleriniz var mıdır?
-Oyuncusun aslında. Oyuncunun çok tutucu olmaması gerekiyor. Bu mesleğe “ben şunu yapmam, ben bunu yapmam” diye girmiyorsunuz. Ama ben biraz tutucu kalıyorum bu konuda. Bazı şeyleri yapmam. Bazı tabularım var. Çünkü benim bir kardeşim, bir ailem var. Sanat için her şeyi yaparım diyenlerden değilim.

Bu kadar ilgiden sıkıldığınız oluyor mu hiç?
-Öyle çok ilgi olmuyor aslında. (Gülüyor) Şaka bir yana, olduğu zaman ben sıkılmam ki, sevilmeyi çok severim ben. Hatta hasbihalde herkese cevap veremiyorum diye çok üzülen biriyim.

Kollama’da oynamak sizin için ne ifade ediyor?
-Kollama zaten bir aile. Mehmet’in olması, Orhan’ın olması, Ertan’ın olması, Yeliz'in olması… Sonradan bir de Yeliz katıldı. Aile gibi, yani kendimi oraya gittiğimde evimin salonuna geçmişim gibi hissediyorum. Hadi sohbet ettik, gelin şurada da çekim yapalım gibi… O kadar rahatım yani, içim huzurlu gidiyorum. Kollama deyince aile aklıma geliyor. Evimin salonu. Geçin şuradan şuraya.

Kollamaya başlama serüveniniz nasıl oldu?
-Daha öce Emineler beni aramıştı. Ben Yücel Erten’in oyununda, devlet tiyatrosunda çalışıyordum. Yücel Hoca da sağolsun izin vermedi hiçbir yere gitmeme. O zaman olmamıştı. Sonra ben Emineleri aradım dedim ki ben boşum artık, bir şey olursa haber verirsiniz. Onlar da iki gün sonra çağırdılar, ben İzmir’e gelmiştim yine. Bir hafta sonra da Rana karakteri oldu. İyi oldu. Mutluyum yani.


Çevrenizden Kollama’yla ilgili nasıl tepkiler alıyorsunuz?
-Kollama beni şaşırtacak derecede seviliyor ve fanları var. Şaşırıyorum. Dalaman’a gittim ben. Dalaman nedir ki? Kasaba. Dalaman parkında Almanya’dan kuzenim gelmiş, öbür dayımın kızı, üçümüz çay içmeye, dondurma yemeye gittik parka. Aaa bir grup geldi masaya. “Siz Rana mısınız? Deniz Hanım değil mi?” diye imza aldılar, fotoğraf çekildiler, Memduh’u sordular. Şok oldum yani. Safranbolu keza öyle. Konya da öyle. Konya’da bir restorana gittim, yalnızım, çocuklarıyla birlikte bir kadın geldi fotoğraf çektirmeye. Kollama’nın bayağı, tahminimin üstünde izleyici kitlesi var. Seviliyor. Reytingleri de bayağı iyi. Biz üçüncülüğe kadar falan yükseldik. İnşallah seneye daha iyi olur, olacak, inanıyorum.

Halime öldü, reytingler yükselmez diyorlar?
-Halime’yi çok seviyorum. Halime’yi seviyorum değil de, Ayçin’i çok seviyorum. Ayçin çok iyi bir kız. Ama ölen bir karakterin tekrar diziye dönmesi diye bir şey olamaz. Biz entrikalı, aptal saptal dizi çekmiyoruz. Derdimiz gerçeğe yakın şeyleri anlatmak. Biz Brezilya dizisi mi çekiyoruz ölecek de sonra yeniden dirilecek, ikiz kardeşi gelecek de Halime’yi oynayacak da bilmem ne… Geçsinler onu bir kalemde unutsunlar.

Doğruluk Ekseni de bitti şimdi…
-Evet Ayçin aradı ben inanamadım o zaman. Hikâyeyi sürdürememişler.

Kollama’da gazeteci Rana rolünde olmasaydınız hangi karakter olmak isterdiniz, neden?
-Yine Rana olmak isterdim. Rana’yı seviyorum ben. (Gülüyor)Samanyolu Televizyonu hakkında ne düşünüyorsunuz? Farklı gördüğünüz özellikler var mı?Tabii ki. Samanyolu Tv’nin daha temiz olduğunu düşünüyorum. İnsanların yaşam standartını düşünerek hareket ediyor. Çok uçmuyor yani. Mütevazı bir kanal, mütevazı işler yapıyor. Karakterler de mütevazı.

Deniz Evrenol ve Rana Topal arasında benzerlikler ve farklılıklar var mı, varsa nelerdir?
-Var tabii ki çünkü Rana’yı var eden benim. Rana’nın aksi çıkışları… Ben normalde laubalilik gördüğüm zaman ters çıkarım hemen. Hiç sevmem öyle enseye tokat laubali hareketleri. Rana o konuda bana çok benziyor. Sert, huysuz ama tatlı sert. (Gülüyor)

Kollama’da kendinizi izlediğinizde nasıl buluyorsunuz, neler düşünüyorsunuz?
-Hiç beğenmiyorum. Çirkin, şişko görsel olarak. (Gülüyor) Diyorum Allah cezanı vermesin Deniz bu ne! Boyum 1.64, kilom 53 ama hedefim 49.

Kollama dizisinde en beğendiğiniz karakter hangisi?
-Dürüst olayım, Rana’yı seviyorum ama Necip Amir karakterini de çok beğeniyorum.

Kollama’da unutamadığınız, sizi çok etkileyen set önü veya arkası bir olay var mı?
-Var, hem de çok. Bizim her setimiz bir olay zaten, dünya komiği. Halime’nin ölüm sahnesi çekiliyor. Ümraniye Nikah Salonu’ndayız. O zaman da yönetmenimiz başka biri. Sabaha kadar artık kalbimiz duracak, o kadar uykusuzduk ki… Sabah 8 set, ertesi sabah 6 olmuş uykusuz, kostümlerleyim. Ama o kadar uzun çekiyor ki her şeyi o zamanki yönetmenimiz. Yeni bir yönetmendi. Halime’nin ölüm sahnesine tepki vereceğiz. Halime ölmemiş, kamera sırf bizim tepkimizi çekecek yani. Artık bayıldık. Nazlı’yı biliyorsunuz, Kiraz karakteri. Yanımda oturuyor, kayıt diyorlar, kalkıyorum öylece duruyorum. (Gülüyor) Kalbimiz çarpıyor. Murat Kolot var bizim yapım koordinatörümüz, o da fotoğrafçı asistanını oynuyor. Yönetmen “Kayıtla birlikte yere atlıyorsunuz, yerde Halime varmış gibi ağlayacaksınız.” dedi. “Kayıt” dendi, biz o sersemlikle Nazlı ile yere atladık, “aaa” bağırıyoruz. (Gülüyor) Ama yerde kimse yok, boşu boşuna bağırıyoruz. Bütün set bir gülmeye başladı, o kadar uyku sersemi, o kadar saçma tepki veriyoruz ki. Halime’nin başındayız, Mehmet (Necip Amir) dedi ki, “Hocam ben şuradan koşturarak Tuncer’in peşinden takla atabilir miyim?” dedi. Biz hâlâ yerde Halime’ye ağlıyoruz. Mehmet takla attı. En son gördüğümüz, ayakları havadaydı. (Gülüyor) Yapım koordinatörümüz Murat da asistanı oynuyor ya, “Uy Halime gittiii… Halimeee…” diye bağırıyor. Bizi bir gülme tuttu, sahne koptu artık. Onu hiç unutamıyorum, aylarca güldük bu sahneye. “Uy Halime uy Halime…” (Gülüyor)

Samanyolufanları sitemizi(www.samanyolufanlari.com) düzenli takip ediyor musunuz?
-Ay bilmiyorlar mı ya bu da soru mu, ediyorum işte. (Gülüyor)

Sizinle ilgili yapılan multimedya çalışmalarını beğeniyor musunuz?
-Güzel fotoğraflarımı koyabilirler. Mesela en çok Halime’nin fotoğrafı var. Anladık Halime öldü yahu. Bilmiyorum yani.. (Gülüyor)

Bu sezon Senarist grubu değişmiş, doğru mu?
-Evet senaristler değişmişti fakat yine geçen seneki ekiple anlaşıldı, yine Nakkaş’la devam edeceğiz.

Yeni sezonla ilgili ipuçları var mı?
-Senaristi arayım mı? (Gülüyor) Yeni sezonu ben de bilmiyorum. Ama Rana’nın ölmeyeceğini biliyorum.

Bebekler ölebilir mi peki?
-Ölebilir, çünkü çok sorun oluyor onlar. Ağlıyorlar, zor oluyor onlarla çekim yapmak.


Deniz Evrenol’dan, Samanyolu Fanları’na mesaj:

-Bütün Stv fanlarına İzmir’den iyi akşamlar. Şimdi Yağmurca, (moderatörünüz) Esranur, Cansu, Kemalcan ile birlikte İzmir’de Kordon boyunda bir kafede günbatımını izliyoruz. Sizin yerinize de çay kahve bir şeyler içtik, Allah ne verdiyse… Güzel bir röportaj yaptık, umarım merak ettiğiniz tüm soruları cevaplamışımdır. Eksik kalan bir şey olursa da hasbihalden sezon açıldığında da tekrar yazışmaya devam ederiz çünkü bu yaz benim için çok yoğun geçti. Özellikle hasbihale girip vakit ayıramadım sizlere biliyorum. Ama olsun nasıl olsa hep beraberiz, devam edeceğiz birlikte bu yola. Kollama’ya biz Ağustos 20 ya da 21’inde çekimlerine başlıyoruz sanırım Eylül sonu, Ekim başı siz de ekranlarda izlemeye başlayacaksınız. Ben özledim sizi, eminim siz de beni özlemişsinizdir. Rana ile ilgili ben yine görüşlerinizi, eleştirilerinizi de hasbihalden bekliyorum, ki onları dikkate alayım, yeni sezonda daha güzel bir Rana sizinle birlikte olsun.Önerileriniz olabilir, fikirleriniz olabilir. Görüşmek dileğiyle, hepinizi çok öpüyorum, selamlar, sevgiler…


Bu Ramazan Samanyolu'nda Bambaşka

Samanyolu Televizyonu, Ramazan Programını ülkemizin en önemli manevi mekânlarından biri olan Eyüp Sultan'da gerçekleştiriyor.

Efendimizin (S.A.V) övgüsüne mazhar olabilmek için İstanbul'a gelen ve bu beldede şehit olan Ebu Eyyüp El Ensari'nin gölgesinde oruçlarını açmanın tadını yaşamak isteyenler, Samanyolu Televizyonu size hiç unutamayacağınız bir program hazırladı!...

Eyüp Sultan Merkezde yapılacak programda, hem ağırlanan misafirlerle sohbet edilecek hem de diğer aktüel bağlantılarla ilgili yönlendirmeler yapılacak. Ve bu gönüllerde iz bırakacak programın sunucusu Kollama dizisinde Necip Amir rolü ile tanıdığımız Mehmet Özgür!...

Özellikle son yıllarda, Balkanlarda Ramazan, daha bir güzel, daha bir coşkuyla yaşanıyor. Balkanlara giden bir ekip, hem canlı yayında hem de hazırlayacakları bantlarla orada dalgalanan bütün ramazan heyecanını Türkiye'ye ulaştıracak.

Afrika, Orta Doğu ve Ön Asya'ya dört ayrı giden ekipler, dünyanın farklı bölgelerindeki Müslüman ülkelerde yaşanan Ramazan atmosferini ekranlara taşıyacaklar. Gidecekleri ülkelerde, Ramazan ve insan ilişkilerini araştıracak; sosyal ve manevî hayatta ne gibi yansımaları olduğunu görüntüleyecek; ülkemizden binlerce kilometre uzaktaki Müslümanların Ramazan Neşve'sine hepimizi ortak edecekler.

Peki kim bu ekipler!...

Ramazan ayında ekranlarımızın vazgeçilmez yüzü Reha Yeprem ve Veysel Karani Gümüşdereli Afrika'dan, maceracı kişiliği ile hepimizin sevgisini kazanan Murat Yeni, Bosna'dan, ülkemizdeki son durumu bizlere anlatan Asıl Yıldırım, Arnavutluk'tan bağlantılarla evimize, iftar soframıza dünyayı taşıyacak…

Programın içeriğinde Türkçe olimpiyatlarına katılan farklı ülke çocukları da Türkçe ilahiler okuyarak bir kez daha sizleri kendilerine hayran bırakacak!...

Türkiye'nin en önemli kâri'leri, Eyüp Sultan'daki tarihi mekândan canlı olarak okuyacakları Aşrı Şerif'lerle Ramazan Neşve'sinin en güzel şekilde idrak ederek daha bir çok sürprizi oluşturan bir yayınla evlerimize ve gönlümüze huzur verecek bir program Ramazanda bizi bekliyor!..

Her akşam 18:30 da Samanyolu Ekranlarından takip edebileceğiniz bu iftar programız kadar saat 03:00 yayınlanacak olan Sahur programımızda sizleri mest edecek. Yusuf Ziya Özkan ve Dursun Ali Erzincanlı'nın muhteşem sunumu ile içinize sinecek bir Ramazan ayı sizleri bekliyor!.. Bu güzellikleri paylaşmak için hepiniz Samanyolu TV ekranlarına davetlisiniz!..

23 Ağustos 2009 Pazar

Kader Çizgisi


Stv ekranlarına yeni bir dizi daha geliyor!
Kader Çizgisi

İnsanın hayatı boyunca hep keşke kelimesini kullandığı çok yer vardır; keşke şunu yapmasaydım keşke yapsaydım gibi... Halbuki hayatımızdaki bazı kareler biz olmadan şekillenmiştir bile. İnsanın işte bu keşke lafını kullanması ile alakalı ve kaderimize olan isyan teşviğinin önüne geçmesinin işleneceği bir formatta olacak... Örneğin adamın biri diyor ki keşke şunu şunu yapmasaydım... Ama sonra geriye gidiliyor konu yeniden işleniyor ama o keşke yapmasaydım dediği olayı yine yaşıyor...

Bir tane ana karakteri olacak.Her hafta başka hikayelerle seyircinin karsısına çıkacak..

Yapımcı: Mustafa Kartal
Senarist: Mehmet Uyar
Yapım ekibi Doğruluk Ekseni ekibinden.

Kırık Kalpler


''Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var?'' mealli ayetin ana fikir olacağı duanın gücünün işlendiği dizinin adı Kırık Kalpler...

Her hafta farklı oyuncu ve farklı konunun işleneceği bu dizi yeni sezonda evlerimize konuk oluyor.

İnsanoğlunun Yaradana el açıp yalvarmasının ne kadar önemli olduğu dizide esas alınacak.

Dizi Ekibi: Beşinci Boyut dizi ekibi (yapımcı ,yönetmen...)

Stv için hayırlı olsun dizimiz... Bizlere de merakla beklemek düşüyor:)

Dördüncü Osman



Samanyolu Tv ekranlarında yepyeni bir polisiye dizi ekranlara geliyor!

İki ortak polis... Bunlardan biri hala geçmişte yaşayan ve Osmanlı hayranı bir polis Osmanlıyı su gibi bilen ve kendisine hep Osmanlıdan hayat dersi çıkartan biri...Diğer ortağı da tam tersi teknoloji düşkünü biri...

Her hafta çözülmesi gereken bir cinayet olayı... Ama bunun yanında Osmanlıdan kesitler...Osmanlının devlet yapısı mantalitesi işlenecek ve her çözülen cinayet hikayesinde osmanlıdan aldıkları ilham ile çözecekler...

Dizide iki ortak sabit oyuncu her hafta hikaye değişecek gündeme ara ara mesajlarda verecek ayrıca kollamaya nazaran biraz daha komedi oranı fazla olacak...

Yönetmen: İyilik Kervanı Ekibi
Yapımcı: Melih Sezgin
Tarihi danışman: Mustafa Armağan
Senarist: Serkan Demir

Oyuncu kadrosu kesinleşince bilgilendireceğiz... Hayırlı olsun

IV. OSMAN'ın oyuncu kadrosu belli oldu!!!


Başlıca karakterler:







Kollama'nın Tekrarları

Kollama'nın tekrarları cuma ve salı akşamları stvde da...19:40

Kollama Dizisi