Kollama

Kollama
kollama dizisi

Hoşgeldiniz!

Sitemde Sizlere Kollama Dizisi Bölümleri, Kollama Dizisi Resimleri, Kollama Dizisi Müzikleri,Kollama Dizisi Videoları, Kollama Dizisi Oyuncuları Hakkında paylaşım yapmaya çalışacağım, ilgilerinizi ve yardımlarınızı bekliyorum...

20 Haziran 2009 Cumartesi

19 Haziran 2009 Cuma Reytinlerde!!!

İLK 100 PROGRAM / HEDEF KITLE : TOTAL
19 HAZIRAN 2009 CUMA

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)

1 ADANALI ATV 9,07% 28,90%
2 ASI KAND 8,31% 26,55%
3 ASI (OZET) KAND 3,99% 17,32%
4 KOLLAMA STV 3,65% 14,22%

AB de ise

25 KOLLAMA STV 1,76% 7,50%

17 Haziran 2009 Çarşamba

Kollama Dizisi 58. Bölüm (SEZON FİNALİ!)


Kollama, büyük sezon finali ile ekrana geliyor...
Yiğit, Dokuz Parmak’ı öldürmek için adeta Destek Büro ile yarışa girer. Fakat Destek Büro Yiğit’ten önce Dokuz Parmak’a ulaşır… Necip, bir yandan bu olayla ilgilenirken diğer yandan Athena’nın kim olduğunu öğrenir ve onu tutuklamak için baskın yapar. Fakat Yiğit yine Necip’e inanmamaktadır. Onu tek hedefi Dokuz Parmak’ı ortadan kaldırmaktır… Bunun sonucunda Necip ve ailesini de yok edeceği aklının ucundan bile geçmez. Ancak tetiğe çoktan basılmıştır…

11 Haziran 2009 Perşembe

Kollama 57. Bölüm Fragmanı

Kollama 57. Bölüm




Adliye baskınında ölümle burun buruna gelen Süha,Rana ile duygusal anlar yaşıyor.Necip,bütün olayları tek tek incelerken,Athena nın kim oldugunu anlıyor.Bu gerçegi Yigite de söyleyen Necipi büyük bir hayal kırıklıgı bekliyor.Yigit,Haldun,Güvercin ve Ferruhu esir alırken,en son duymak istedigi ismi duyuyor.Bir yandan polisler,bir yandan Yigit aynı hedefe dogru ilerliyorlar.Ama Yigit,polisler için artık azılı bir katildir.

9 Haziran 2009 Salı

Kollama Seti Dolup Taşıyor!!!

Onlar sizi korudu, siz onları takip ettiniz!...

Samanyolu Televizyonunun Cuma akşamları, yediden yetmişe herkesi ekran başına kilitleyen polisiye dizisi Kollama, reyting ölçümleri sonucu muhteşem bir yükseliş gösterdi...

Fakat Kollama için sadece AGB sonuçlarına bakmamak lazım. Dizinin seti, çekim zamanı açık hava tiyatro salonu gibi. Kamera arkası, eline çekirdeğini alıp gelen, kucağında çocuğu ile kalabalık arasından oyuncuları görmeye çalışan insanların ilginç kareleriyle dolu...

Gece- gündüz ayrımı yapmayan Kollama severler, gece çekimlerine bile ailecek katılarak oyuncuları ilgi ile takip ediyorlar. Çocuklarda en az büyükler kadar ilgi ile takip ediyor dizinin setlerini...

çocuklara özel hazırladığı bir programda Yumurcak Ekibi, akşam vakti sete uğradı. Geç saat olmasına rağmen seti hala terk etmeyen izleyiciler, Yumurcak ekibini de bir hayli şaşırttı...

dizinin Necip Amiri, Mehmet Özgür, “ Gördüğünüz gibi burada hiç yalnız kalmıyoruz, sağ olsun sevenlerimiz bizim hem ekran karşısında hem kamera arkasında destekliyor “dedi...

“Polislik size çok yakışmış keşke polis olsaymışsınız” diye seslenen severlerine Özgür, “ Evet, polis olmak gerçekten çok gurur verici, ben polis değilim belki ama oyuncu olarak birçok saygın mesleği canlandırma ve hissetme şansına sahibim” diye cevap verdi...


Dizide gazeteci rolünde oynayan Deniz Evrenol ise, “ Sizi takip etmekten ÖSS’ye çalışamıyorum” diyen genç hayranına “ Asla böyle bir şey yapmayın, sizlerinde ilerde böyle kaliteli projelerle insanlığa faydalı olabilmeniz için okumanız lazım. Önce eğitim. Hadi ders başına” cevabı tüm severlerden takdir topladı...

Kollama dizisi “ Sizi koruyoruz, kolluyoruz” sloganıyla yola çıktı, seyircileri de” Bizde sizi her Cuma takip ediyoruz” diyerek en güzel yoldaşlığı yaptı..

6 Haziran 2009 Cumartesi

Kollama Dizisi İzleyici Yorumları


TÜRKİYE devletinin böyle dizilere çok ihtiyacı var... Çünkü;kollama bütün gerçekleri ortaya çıkaran bir dizidir...
mehmet öğün 15.04.2009
dizi oldukça güzel ben şunu öğren istiyorum bu dizide atena gerçekte kim? yiğit gerçekte kim? dokuz parmak gerçek te kim? feruh kim? şunu vakit yazarlarından birisi köşeye alarak sisinin kim olduğunu öğrenmiş olduk gerçekte ama diğerleri kimdir merakı mucibimi giderirseniz memnun olurum. bunu dize tabi yansıtılmaz ama şunu öğrenmek istiyorum bu e-mail olarak almamız mümkün olur mu? yalnız bu dizi biraz şu ilişkilerin daha düzenli samanyolu tv yakışır şekilde olmasını arzu ediyorum. Daha doğrusu buna dikkat ediyorsunuz ama bir cemaat mensubu olarak bunlara daha önem verilmesini rica ediyorum. başarınızın devamını dilerim. saygılarımla; ismail akgül necip fazıl kısakürek caddesi no 55 yenikıbrısköyü/mamak/ankara
ismail akgül 17.04.2009dnjdjdkd
ben melike'ye ajan rolünü hiç ama hiç yakıştıramadım
sinan 16.04.2009
dizi güzel gidiyodu fakat mahvoldu ya melike kötü olmasın yiğitin yüzü gülsün artık.bence melike sonradan yiğiti sewmeli zaten ölede.melike we yiğiti çok seviyorum. melikeye kötülük yakışmıyor oda yiğitte çok tatlılar
elif 16.04.2009
Yeşeren Düşler'den sonra hiç kaçırmadan izlediğim ikinci dizimdir.Kollama Büyük bir engel olmadığı sürece bu iki diziyi hep izledim ne dersler engel oldu nede başka birşey...Çok ama çk süper bir dizi kollama çok mantıklı,Gerçeklerin objektif bir şekilde anlatıldığı süper bir dizi Stv'ye yakışır bir dizi melike'nin hain olduğunu tahmin ediyordum.Ama bu melike nasıl bir hain gerçekten dokuz parmak için mi çalışıyor yoksa öyle gözüküp zamanla Destek büro'ya yardım mı edecek?? İnşaALLAH saf kan haindir öyle olmasını diliyorum.Dizi'ye Bayan bir hain şart Yiğit böyle yalnız daha iyi hem evlenirse nasıl Gümüş Kurşunluk yapıp adalet dağıtacak?? samanyolufanları rabiagidici:)
rabiagidici 16.04.2009

dizileriniz harika yanlız kaçırdığımız bölümlerini internet adresinizden izliyorum ama sitede izlediğim dizinin görüntü ve ses kalitesizliği var onun çözülmesini istiyorum buna çare bulursanız sevinirim saygılarımla...böyle dizilere aynen devam...:)
mustafa sarı 16.04.2009
samanyoluna tesekkürler,tüm gerçekleri aynen yansıtıp türk halkına neyin ne olduğunu mükemmel bi şekilde gösterdiği için,,biçok kanal abuk subuk dizileri bile yıllarca çekiyorsa kollama kesinlikle dewam etmesi gereken bi dizi.ayrıca senariste de helal olsun,,uzun ömürlü basarılar
Svd 16.04.2009
dizi çok güzel fakat kimi sahneleriini yadırgıyorum.sonucta belli bir msj vermeli ki veriyorda fakat yiğitle bayanın gereksiz yakınlaşmaları var..sizede hak veriyoruz birçok kesim tarafından izleniyorsunuz ama çok da taviz verilmemeli diye düşünüyoruz..
AYSUN KOYUNCU 16.04.2009

kollamayı beğenerek izliyoruz yanlız yiğit ölmesin ve melike ile gölgeye inanmasın ayrıca yiğit doğruları görsün artık polislikte başarı kazansın kendi başına iş yapmasın lütfen melike ve gölge kendi tuzaklarına düşsün ayrıca diziye polis olarak hekimoğlu dizisinde hekimoğkunu canlandıran oyuncuyu çağrırsanız memnun oluruz yusuf,memduh,yiğit ve necip amir harika
ismimi vermek istemiyom 16.04.2009

5 Haziran 2009 Cuma

7. TÜRKÇE OLİMPİYATLARI ŞARKI FİNALİ'NDE ÜNLÜ İSİMLER JÜRİ ÜYELİĞİ YAPTI


700 ülkeden 115 öğrencinin yarışacağı 7. Türkçe Olimpiyatları Şarkı Finali İstanbul'da gerçekleştirildi.

Sütlüce Gösteri Merkezi'ndeki Şarkı Finali'nde Orhan Hakalmaz, Fatih Kısaparmak, Ebru Gündeş, Serdar Ortaç, Emrah İpek, Erhan Güleryüz, Ertuğrul Erkişi, Hakan Şükür, Oktay Kaynarca, Prof. Dr. Şükrü Halit Akalın ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı jüri üyeliği yaptı.

Şarkı Finali'nin başlamasından kısa bir süre sonra jüri üyeleri, Türkçe Olimpiyatları hakkındaki görüşlerini dile getirdi. Jüri üyelerinin Türkçe Olimpiyatları hakkındaki görüşleri;

Hakan Şükür: "Ben birçok böyle gecede bulundum. Tabi etkilenmemek mümkün değil, muhteşem bir gece, genç kardeşlerimiz. Tabi sanatsal yönünü ben bilemem ama çok değerli sanatçı arkadaşlarım, hanımefendi Ebru Gündeş burada, onun dışında onlar o değerlendirmeyi yaparlar ama ben Türkçemizin
kullanımı konusunda hakikaten büyük keyif alıyorum ben ne zaman gelsem. Türkçe'nin bütün dünya ulusları arasında böyle kullanılması ülkem adına çok gurur verici. Hakikaten bu akşam ayrı bir huzurluyum, onur doluyum emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum."

Serdar Ortaç: "Ben bu yarışma ile geçen sene tanıştım. Orta Asya'dan Avrupa sınırlarına kadar konuşabildiğimiz en büyük dillerden bir tanesi, unutulmuş değerleri hatırlattı bana. Beni kendime getirdi. Bütün bu gece burada gördüğümüz ve anlamamız gereken bir tek şey var, birbirimizi sevmek için çok neden var. Bir sürü neden varmış, o yüzden Türkçe olimpiyatları bu açıdan da çok önemli. 115 ülkenin 700 genç ve küçük çocuğunun dilimi konuşması kadar bana daha büyük bir keyif ne verebilirdi. Çok teşekkür ediyorum."

Ebru Gündeş: "İkibuçuk yıl jüri üyesi olarak bu koltukta oturdum ama bu gece benim için çok daha özel ve çok heyecanlıyım. Küçücükler ama ne güzel Türkçe konuşuyorlar. Bence hepsi bu gecenin birincisi. Onlar bizim kalplerimizin birincisi."

Emrah Erdoğan: "Gerçekten muhteşem bir gece yaşıyoruz. Ben de birçok sefer jüri üyesi olarak bulundum. Ama bu güne kadar katıldığım programlar içerisinde böyle bir heyecan yaşamadım. Çok gurur verici bir gece, çok özel bir gece, muhteşem bir gece, tebrik ediyorum."

Oktay Kaynarca: "Ben daha önce jüri üyesi olmadım, ilk defa oluyorum. Çok güzel şeyler dinledik, çok güzel şeyler seyrettik. Çok gururlandık, çok onurlandık. Benim burada oluşumun tek sebebi, güzel ülkemin, dünyanın en güzel dilinin, Türkçe'nin, nasıl kullanıldığını dinlemekti. Onur duyuyorum."

Ekrem Dumanlı: "Bu akşam Türkçemizin büyük bir şölenine hep beraber şahit oluyoruz. Kültürümüzün ses bayrağı Türkçemizin bu kadar muhteşem bir gecesini yaşamasına emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Saygılar sunuyorum."

Fatih Kısaparmak: "Bence tarihin yazıldığı anlar yaşıyoruz. Çok heyecanlıyım. Beni dünyaya getiren annenin bana öğrettiği dilin, ne denli evrensel olduğunu birkez daha görmekten gerçekten onur duydum. Ve Anadolu topraklarından kopacak bir rüzgarın dünyada ne tür fırtınalara yol açabileceğinin ispatıdır bu akşam."

Erhan Güleryüz: "Çok güzel, çok heyecanlı bir geceyi yaşıyoruz hepberaber. Tabiki bugün 115 ülkeden 700 tane çocuk değil aslında binlerce öğrenci, binlerce öğretmenimiz var, ben onlara bir alkış istiyorum. Buradaki yarışan kardeşlerimiz, dünyanın dörtbir yanından gelip burada şarkılarını söyleyen kardeşlerimiz, hepsi bizim için birinciler. Onları çok seviyoruz."

Ertuğrul Erkişi: "Ne yazık ki dünyada birçok insanı kavramlar erezyona uğramış durumda. Ben bugün burada, insan yetiştirmeyi seçen, zoru seçen, güzelliği seçen bütün hocalarımızın, o güzel insanların, yöneticilerinin ürünlerini görüyorum, güzelliklerini görüyorum. Ben onlara teşekkür ediyorum. Bir daha bir başka teşekkürüm de o okulların, oralarda açılmasına vesile olan işadamlarımıza. Çok teşekkür ediyoruz."

Orhan Hakalmaz: "Ne söylesek, 'Keşke şunu da söyleseydik' diyeceğimiz bir gece hakikaten. Yani otel isimlerinin ne bileyim, toplu konutların yabancı isimler konulduğu ülkemizde bu yarışma ileride muhakkak hedefine ulaşacaktır. Ben Veysel ustadan birşey söylemek istiyorum Aşık Veyselden, diyor ki, 'Veysel sapma sağa sola Sen Allah'tan birlik dile ikilikten gelir bela Dava insanlık davası.' Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.

Prof. Dr. Şükrü Halit Akalın: "115 ülkeden 700 genç, sevgi dili Türkçe ile, barış dili Türkçe ile yarışıyor. Bu benim için en büyük mutluluk. Bu gençleri yetiştiren öğretmenleri kutluyorum. Bu öğretmenleri yetiştiren insanları yürekten kutluyorum. Onların sayesinde Türkçe dünya dili. Hepsinin önünde saygı ile eğiliyorum."
Cihan

Türkçe Olimpiyatları'na muhteşem final




* Türkçe Olimpiyatları saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Programın sunuculuğunu Zeynep Kasımlıoğlu yapıyor. Juri üyelerinin hepsi tek tek sahneye davet ediliyor.

* Albetik sırayla sahneyle çağırılan jüri üyelerinden ilk olarak Ebru Gündeş jürideki yerini aldı. Ardından sırayla Ekrem Dumanlı, Emrah, Erhan Güleryüz, Fatih Kısaparmak, Hakan Şükür, Oktay Kaynarca, Orhan Hakalmaz ve son olarak da Serdar Ortaç yerini aldı. Daha sonra Türk Dil Kurumu Başkanı Şükrü Akalın da jürideki yerini aldı.
Olimpiyatlar öğreciler tarafından hazırlanan 'Sıla Gecesi' ile açıldı...

Sıla Gecesi'nden sonra ''Kına Gecesi'' şenliği düzenlendi.* İlk yarışmacı Endonezya'dan Mirfat Bahrudin Mansyor Candan Erçetin'in ''Yalan' adlı parçasını seslendirdi.

* İkinci yarışmacı Kamboçya'dan Pheanoukvannraingseymony ''Sabret'' adlı parçayı seslendirdi.

* Üçüncü yarışmacı Bangladeş'ten Farzana Samia, ''Sevdim Seni Mabuduma''yı seslendirdi.

*Endonezya Halk oyunlarından görsel şölen...

* Mozambik'ten Bangaina Jose, 'Sivas'ın Yollarına'yı seslendirdi. Jose'nin ''haydi Türkiye ellerini görmek istiyorum'' sözleri üzerine sahnede alkış fırtınası koptu.

Nijer'den Maman Kabiru İsa Gambo, ''Uyandım Sabah İle'' adlı türküyü seslendirdi.

Kenya selamıyla salondakiler selamlayan Kenyalı öğrenci bu şarkıyı Anadolu insanına armağan ediyorum diyerek şarkısına başladı. Kenya'dan Paul Mbela ''Anadolu Benim'' adlı şarkıyı seslendirdi.* İlk yarışmacı Endonezya'dan Mirfat Bahrudin Mansyor Candan Erçetin'in ''Yalan' adlı parçasını seslendirdi.

* İkinci yarışmacı Kamboçya'dan Pheanoukvannraingseymony ''Sabret'' adlı parçayı seslendirdi.

* Üçüncü yarışmacı Bangladeş'ten Farzana Samia, ''Sevdim Seni Mabuduma''yı seslendirdi.

*Endonezya Halk oyunlarından görsel şölen...

* Mozambik'ten Bangaina Jose, 'Sivas'ın Yollarına'yı seslendirdi. Jose'nin ''haydi Türkiye ellerini görmek istiyorum'' sözleri üzerine sahnede alkış fırtınası koptu.

Nijer'den Maman Kabiru İsa Gambo, ''Uyandım Sabah İle'' adlı türküyü seslendirdi.

Kenya selamıyla salondakiler selamlayan Kenyalı öğrenci bu şarkıyı Anadolu insanına armağan ediyorum diyerek şarkısına başladı. Kenya'dan Paul Mbela ''Anadolu Benim'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* İngiltere'den 12 yaşındaki Busra Samimy ''Gül Pembe'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* ABD'den Derik Leighton Şalter, ''Haydi Dön'' adlı parçayı seslendirdi.

Şili'den Karina Vega Monsalve adlı öğrenci ''Hasretinden Yandım Gönlüm''ü seslendirdi.

ABD'li Andrew Glass, 'Gel Gör Beni'yi seslendirdi.

Azerbaycanlı öğrenci Gülizar Ferecov, ''Demir Attım Yalnızlığa'' adlı parçayı seslendirdi. Jüri üyesi Ebru Gündeş'in şarkısını söyleyen Azerbaycanlı öğrenciye hayran kaldı. 13 yaşındaki öğrenciyenGündeş zaman zaman eşlik etti. Daha sonra sahaneye çıkan Ebru Gündeş ile çıplak sesle şarkı söyleyen ikili tüm izleyenleri mest ettiler.


* İngiltere'den 12 yaşındaki Busra Samimy ''Gül Pembe'' adlı şarkıyı seslendirdi.

* ABD'den Derik Leighton Şalter, ''Haydi Dön'' adlı parçayı seslendirdi.

Şili'den Karina Vega Monsalve adlı öğrenci ''Hasretinden Yandım Gönlüm''ü seslendirdi.

ABD'li Andrew Glass, 'Gel Gör Beni'yi seslendirdi.

Azerbaycanlı öğrenci Gülizar Ferecov, ''Demir Attım Yalnızlığa'' adlı parçayı seslendirdi. Jüri üyesi Ebru Gündeş'in şarkısını söyleyen Azerbaycanlı öğrenciye hayran kaldı. 13 yaşındaki öğrenciyenGündeş zaman zaman eşlik etti. Daha sonra sahaneye çıkan Ebru Gündeş ile çıplak sesle şarkı söyleyen ikili tüm izleyenleri mest ettiler.

* Kırgızistanlı Aymonçok Cancigitkızı ''Unutamadım'' adlı parçayı seslendiridi.

* Hayatını kaybeden Azerbaycanlı öğretmenin yaşadığı hayat ve verdiği mücadele tüm izleyenleri gözyaşına boğdu. * Vefa ödülünü vermek üzerene sahneye Devlet Bakanı Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç davet edildi. Hayatının özel anılarına anlatan Bülent Arınç, salonda sıcak bir hava estirdi. Gözyaşları sel oldu..

* Tataristan'dan Gulnaz İsmagilova 'Hakkını Helal Et'i seslendirdi.

* Türkmenistan'dan Eziz Kütceyev adlı öğrenci 'Mektebin Bacaları'nın seslendirdi.
Bu arada Türkçe Olimpiyatları'nda Murat Göğebakan da unutulmadı.Allah'tan acil şifalar diliyoruz...

Irak'lı Blal Sabri Talib Abogzlan'dan 'Eyvallah Şahım'...

Tacikistan Madinai Zoirşoh, Melek adlı şarkıyı seslendirdi.

Arnavutluk'tan Suada Zenelhasani'den 'Ya Resulallah..''
Çaho Rıdvanov'dan 'Canım İstanbul'...

Ve sahneden İstanbul Şarkıları Korosu.....

Ve Şarkı Finali sonuçların açıklanmasının ardından öğrencilerin hep birlikte söylediği 'Yeni Bir Dünya' adlı parçayla son buldu..
Moğolistan'dan Zulzaya Erdenbayar jüri üyelerinden Fatih Kısaparmak'ın ''Kilim'' adlı şarkısını söyledi.

Pakistan'dan Muhammed Salman ''Benim Babam'' adlı şarkıyı seslendirdi. Zaman zaman şarkıya eşlik eden Fatih Kısaparmak'ın gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü...

'Türkçe sevdalıları göğsümüzü kabarttı'

NURULLAH KAYA İSTANBUL




İstanbul'da yapılan 7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın şarkı finalinde jüri üyesi olarak görev yapan sanatçı Orhan Hakalmaz, Türkçe'nin dünya dili olmasından gurur duyduğunu söyledi.

Son dönemde aralarında büyük şirketlerin de bulunduğu çok sayıda kurumun yabancı isim kullandığını hatırlatan Hakalmaz, "Organizasyon muhakkak hedefine ulaşacaktır. Türkçe Olimpiyatları'nın ruhuna uyacağını düşündüğüm bir beyti Aşık Veysel'den aktarmak istiyorum; Veysel sapma sağa sola / Sen Allah'tan birlik dile / İkilikten gelir bela / Dava insanlık davası. Olimpiyatların düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyorum." dedi.

Jüri üyesi Ertuğrul Erkişi ise "Türkçe Olimpiyatları sayesinde dilin çürümüş kavramları bir kenara bırakılarak onun gerçek değeri ortaya çıkıyor." ifadesini kullandı. Organizasyonda çeşitli dinlerde ve dillerdeki öğrencilerin renklerine ırklarına bakılmaksızın bir araya getirildiğinin altını çizen Erkişi, şöyle konuştu: "Hiçbiri diğerinden rahatsızlık duymadan kardeşçe bir arada yaşamayı başarıyor. Onların kaynaşması şahsen gelecek dünya adına benim ümidimi artırdı." Emrah ise gecede duygu dolu anlar geçirdiğini söyledi. 15 finalistin şarkılarını dinlerken gözlerinin dolduğunu aktaran Emrah, "115 ülkeden 700 tane çocuk geliyor, büyük emekler harcıyorlar ve güzel ülkemin güzel dili Türkçe şarkılar söylüyorlar. Duygulanmamak mümkün değil. Tüyleri diken diken eden bir ortamdı." diye konuştu.


Kollama 56.Bölüm Fragmanı

Kollama 56. Bölüm


Kollama, heyecan dolu yeni bölümüyle ekrana geliyor.

Melike, Destek Büro ekibini karşılamaya gittiği yerde tüm delilleri yok eder...
Oraya ulaşan Necip ve diğer memurlar büyük bir patlamayla karşılaşırlar. Yanan tüm delillerin arasından buldukları kanıtları kurtarmak için çabalayan Necip, uzun uğraşlar sonucunda Yiğit’le ilgili korkunç bir gerçeğe ulaşır...
Elinde şimdi bulması gereken bir isim vardır; Athena. Bu kişiyi ancak Sarı’dan öğrenebilir fakat Melike Necip’ten önce ona ulaşmak için yola çıkmıştır...
Yiğit, ise vatanseverlik uğruna girdiği yeni örgütte bir görev alır. Kendisini ispatlamak için, Savcı Süha’yı öldürmek zorundadıdır.

2 Haziran 2009 Salı

115 ÜLKENİN KATILDIĞI KÜLTÜR ŞÖLENİ DÜZENLENDİ

Uluslararası Türkçe Öğretimi Derneğince düzenlenen, ''7. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları''nda çeşitli gösteriler sunuldu.



115 ülkeden öğrencilerin katıldığı Altınpark'taki etkinlik, Fransa'dan Sandrine Sayed'in ''Sen Ağlama'' parçasını Türkçe seslendirmesiyle başladı.

Litvanya ekibinin yöresel halkoyunlarının ardından sahne alan Kenya'dan Abdül Cebbar, ülkesindeki doğal yaşama ilişkin komedi gösterisi sundu.

Bangladeşli Fazana Samia, ''Arda Boyları'' türküsüyle izleyenlerden büyük alkış alırken, Sudan'da yaşayan Merve Baştürk de ''Şimdi Tam Vakti'' isimli şiiri seslendirdi.

Etkinliğe Sırbistan'dan katılan Nikola Maystroviç, davul ve saz eşliğinde ''Bu Dünya Bizim Kirletmeyelim'' parçasını okudu.

ABD'li Andrew Glass'ın ''Gel Gör Beni Aşk Neyledi'' adlı eseriyle beğeni topladığı program, çeşitli ülkelerden gelen katılımcıların sunumlarıyla devam edecek.

Sadece Bir Dil Yarışması mı?


Bülent Korucu
Medyada hak ettiği ilgiyi biraz biraz görmeye başladığı için Türkçe Olimpiyatları mevsimi geldiğini fark etmişsinizdir.

Bu sene 7. si yapılıyor ve 115 ülkeden 700 öğrenci finallere katılıyor. Merkezinde anadilimizin bulunduğu, böylesine ilgi toplayan bir faaliyet tabii ki göğsümüzü kabartıyor. Pek çoğumuz kolbastı seyrederken gözyaşı dökmek gibi dışarıdan bakıldığında tuhaf gelebilecek şeyler yapıyoruz. Hislerin yoğunlaştığı, duyguların coştuğu günler yaşıyoruz. Gönlünden gele gele bir kere 'helal olsun' diyen de, yıllarını bu uğurda gurbet ellerinde geçirenler de iftihar etmekte haklı. Fakat bugün şunu söylemezsek mesul oluruz: Zamanı sadece duygu bombardımanı ve hamaset seremonileriyle geçirirsek yazık ederiz. Olayın medyada yer bulan, dolayısıyla gördüğümüz kısmı, aysbergin suyun üstündeki bölümü gibi. Derinlerdeki asıl büyük parçaya dikkat kesilmeliyiz.

Türkçe Olimpiyatları, bir lisan yarışması değil, iletişim modelidir. Türkçe öğrenenler ve muallimlerinin yıllık alışverişlerini yaptığı pazar kuruluyor, her yıl bu mevsimde. Herkes heybesinde bir senenin mahsulünü getiriyor. Kenya'daki öğretmenin Sibirya'da görev yapandan soracakları... Avrupa'dakilerin söyleyecekleri... Uzakdoğu'dan gelenlerin anlatacakları var. Daha önemlisi Mozambikli çocuğun Hollandalı arkadaşına getirdiği selamlar var. Tibet'in havası, Afrika'nın sıcağıyla takas edilecek. Muson yağmurlarında büyümüş çiçekler, Kuzey Avrupa'nın serin rüzgârlarına emanet edilecek. Danimarkalı Anna'nın sarısı, Nijeryalı Ahmet'in siyahıyla karılacak. Tayvanlı çekik gözler, Yemenli zeytin gözlerle buluşacak. Her biri ülkelerine yeni bir dünyayla dönecek. Karamsarlığın iradeleri felç ettiği bir çağda, beldelerine umut götürecekler. Hem bu iyilik ve umut şirketi benzersiz bir mukavele: Toplanan bütün hâsılat herkesin hesabına ayrı ayrı yazılacak. Sermayesi kadar, getirdiği mum nispetinde ışığı olmayacak. Binlerce mumluk aydınlık hepimizin evini aynı oranda ışıklandıracak. Gelecekte birlikte inşa edecekleri barış adasının temel taşlarını dizdiklerini belki fark etmeyecekler bile.

Türkçe bu çocuklar için sadece bir dil değil, aynı zamanda yaşam tarzı. En önemlisi, birlikte oluşturdukları, hepsinin katkı yaptığı bir tarz. Mayayı öğretmenler çalıyor, sonrası elbirliği ile inşa ediliyor. Zaten gücünü de buradan alıyor. Bir işgalci gücün dayattığı dili değil, dünyanın dört yanına sevgi mesajı götürmeyi vazife bilen samimi ve fedakâr dostların dilini öğreniyorlar. Sonra öğrendikleri dilin kendilerine farklı renk ve ırkta yüzlerce, binlerce yeni dost kazandırdığını görüyorlar. Kendileriyle aynı süreçleri yaşayanlara salt bilgi olarak vâkıf değiller. Olimpiyat sayesinde aynı ortamı paylaşıyor, şahsî tanışıklık ve arkadaşlıklar kuruyorlar. Türkçenin önlerinde açacağı ufukları görüyor, yaşıyorlar. Öğrencilerin kendi mahallî kıyafetleriyle katılması bilhassa önemli. Vasatın sıcaklığını sağlaması, rengârenk hava katmasının yanında iletişimin sıhhati açısından kayda değer bir tercih. Herkesi kendi konumunda, kendi değerleriyle barışık biçimde beklemenin göstergesi. Farklılıkların yaşayabileceği, çoğulculuğu yok etmeyecek bir ortak zemin kuruluyor.

İsmini hatırlayamadığım bir kişi (yanılmıyorsam bir Rus aydını), bu hareketi şöyle özetlemişti: "Mevlânâ, 'ne olursan ol gel' demişti. Fethullah Gülen ise 'ne olursan ol ben gelirim' diyor." Üzerine müstakil yazılar yazılabilecek bir tespit. Olimpiyatların en önemli başarılarından biri, herkesi birbirine gitmeye ikna etmesi. Gel demek kolaydır aslında; zor ve daha kıymetli olan gelirim diyebilmek. Bu mutluluk tablosunda emeği bulunan herkesi minnet ve şükranla anıyoruz. Bilhassa fedakâr öğretmenler her geçen gün biraz daha gözümüzde kahramanlaşıyor.

Kollama Dizisi